
Çayırhan Termik Santrali Özelleştirmesi Neden Tartışılıyor?
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) sular yine durulmadı. Gündem bu kez ülkenin enerji damarlarından biri olan Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirme süreciydi. CHP Ankara Milletvekili İdris Bingöl, Genel Kurul'da söz alarak hem milletvekillerinin hem de kamuoyunun kulağını bu konuya çevirdi. Bingöl, özelleştirme sürecinde şeffaflık eksikliğine dikkat çekti ve ihale sürecinin kamu çıkarını ne kadar gözettiği sorusunu masaya yatırdı.
Bingöl'ün açıklamalarına göre, termik santralin özelleştirmesiyle ilgili ihale, ilk başta askıya alınmış durumda. Santralin işletme hakkı 20 yıl boyunca özel sektöre devredilecek. Ancak ihalenin beklenmedik bir şekilde iptal edilip, teklifler bugünden itibaren yeniden alınmaya başlanınca ortalık karıştı. Üstelik ihaleye katılan şirketler arasında kapalı kapılar ardında pazarlıklar döndüğü ve süreçte özelleştirme sürecinin şeffaflığından ödün verildiği iddia ediliyor.
Pazarlıklar, Gecikmeler ve Şeffaflık Gölgesi
İdris Bingöl'ün TBMM'de yaptığı açıklamada, şirketler arasında yaşandığı öne sürülen pazarlıkların kamu kaynaklarının akıbeti üzerinde ciddi soru işaretleri doğurduğu belirtiliyor. Özellikle son yıllarda enerji tesislerinin özelleştirilmesinde yaşanan tartışmalar ve yaşanan bazı yargı süreçleri, kamuoyunun bu tarz girişimlere bakışını iyice hassaslaştırdı.
Meclis kayıtlarına göre, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, ihale takvimini 4 Mart 2025'e kadar uzattı. Resmi gerekçede, "kamuoyunun endişelerine karşılık verilmesi ve sürecin daha etkin yönetilmesi" ifadesine yer verildi. Ancak tartışmalar bununla bitmedi. Santral gibi stratejik bir tesisin, uzun süreli işletme takvimiyle özel sektörün eline geçmesi, işçi haklarından çevreye kadar birçok başlıkta soru doğuruyor. Bingöl, sadece prosedürlerin değil, kamunun güveninin de hızla aşındığını vurguladı.
Çayırhan gibi, elektrik üretiminde kritik rol oynayan bir tesisin özelleştirilmesi yalnızca bir ekonomik tercih değil, aynı zamanda enerji politikası ve toplumsal güven boyutlarıyla da önemli. CHP kanadı, kamuya ait bu varlıkların geleceğinin masa başında değil, toplumun gözü önünde tartışılması gerektiği fikrinde kararlı. Fakat santralin işletilmesinde yeni dönemde nasıl bir yönetim anlayışı uygulanacağı, çevre standartları, yerel istihdam ve sosyal etkiler gibi unsurlar hâlâ belirsizliğini koruyor.
Bir yorum Yaz