Turkcell ikinci çeyrekte hız kesmedi: gelir büyümesi, güçlü nakit ve rekor faturalı net kazanım
Turkcell, 2025’in ikinci çeyreğinde operasyonel ivmesini korudu ve kârlılığını güçlendirdi. Konsolide gelir %12,5 artarak 53,0 milyar TL’ye çıktı. Net kâr 4,2 milyar TL ile geçen yıla göre %7,1 yükseldi. Şirket, artan faturalı abone payı, ARPU’daki yükseliş ve disiplinli maliyet yönetimiyle marjlarını genişletti.
Başlıca göstergeler kısaca şöyle:
- Konsolide gelir: 53,0 milyar TL (+%12,5)
- Net kâr: 4,2 milyar TL (+%7,1)
- Düzeltilmiş EBITDA: 23,1 milyar TL (+%14,8); EBITDA marjı: %43,5 (+0,9 puan)
- EBIT (Faaliyet kârı): 8,8 milyar TL (+%39,5)
- Devam eden faaliyetlerden kâr: 4,4 milyar TL (+%36,8)
- Faturalı hat net kazanımı: 816 bin (5,5 yılın zirvesi); faturalı payı: %78
- Mobil ARPU (M2M hariç): +%9,8; Yerleşik fiber ARPU: +%17,5
- Data Center & Cloud gelirleri: +%53,2
- Techfin gelirleri: +%23,1; Paycell: +%35,8
- Turkcell Türkiye geliri: 48,2 milyar TL (+%11,8); EBITDA: 21,8 milyar TL; EBITDA marjı: %45,3
- Techfin EBITDA: 734 milyon TL (+%16,7); marj: %25,2
- Net finansman gideri: 1,3 milyar TL (geçen yıl 2,0 milyar TL)
- Konsolide nakit: 116,6 milyar TL; borç: 172,9 milyar TL; net borç: 25,4 milyar TL
- Net borç/EBITDA: 0,29x
- 2025 ilk yarı yatırım harcaması: 40,6 milyar TL; ilk temettü taksiti: Haziran 2025’te ödendi
Türkiye telekom pazarında veri tüketimi ve dijital servis kullanımı hızla artarken, abone karmasının faturalı tarafa kayması gelir kalitesini yükseltiyor. Bu çeyrekte görülen rekor faturalı net kazanım, hem müşteri bağlılığının güçlendiğini hem de tahsilat görünümünün iyileştiğini gösteriyor. Faturalı segmentte daha yüksek veri paketleri ve üst planlara geçiş, ARPU’ya doğrudan destek verdi.
ARPU tarafında iki detay öne çıkıyor. Mobilde makine-makine (M2M) bağlantılar hariç ARPU %9,8 yükseldi; bu, tarife güncellemeleri, üst paketlere geçiş ve artan dijital servis ek satışlarıyla uyumlu. Yerleşik tarafta fiber ev ARPU’sunun %17,5 artması ise hanehalkında daha yüksek hız paketlerine talebin sürdüğünü, paket kombinasyonlarının (TV, bulut yedekleme gibi) tutundurmaya katkı verdiğini düşündürüyor.
Marjlar tarafında da tablo pozitif. Düzeltilmiş FAVÖK (EBITDA) %14,8 artarken marj 0,9 puan genişleyip %43,5’e geldi. Bu iyileşmede, satış maliyetleri ve operasyonel giderlerde verimlilik, ölçek ekonomisi ve daha kârlı müşteri karması etkili. EBIT’teki %39,5’lik sıçrama, amortisman öncesi kârlılıktan daha hızlı artışı ve varlık verimliliğindeki iyileşmeyi işaret ediyor.
Gelirlerin kompozisyonunda çeşitlenme belirgin. Veri merkezi ve bulut gelirlerindeki %53,2’lik artış, kurumların hibrit çoklu bulut mimarilerine, siber güvenliğe ve iş sürekliliğine yaptığı harcamaların arttığını yansıtıyor. Bu alan, döviz ağırlıklı kurumsal sözleşmeler ve uzun süreli hizmet anlaşmaları sayesinde nakit yaratma gücü yüksek bir kulvar. Techfin cephesinde %23,1’lik büyüme ve Paycell’in %35,8’lik performansı, telekom-finans kesişiminde ödeme, cüzdan ve taksitli çözümlerin ölçek kazanmasının sonucu. Burada müşteri kazanımı kadar işlem başına gelir ve çapraz satış da önemli.
Turkcell Türkiye segmenti, grup gelirlerinin %91’ini üretmeye devam ediyor. 48,2 milyar TL’lik gelir ve %45,3 FAVÖK marjı, ana işin sağlığını teyit ediyor. Techfin’de FAVÖK %16,7 artsa da marj %25,2’ye hafif geriledi; şirket bunu tahsilat risk yönetimi maliyetlerine bağlıyor. Finansal hizmetlerde seçicilik ve teminatlandırma, büyüme ile risk arasında ince ayarı gerektiriyor; bu çeyrekte tercih edilen daha temkinli duruş marja baskı yapmış görünüyor.
Finansman giderleri tarafındaki iyileşme dikkat çekici: Net finansman gideri 1,3 milyar TL’ye indi (geçen yıl 2,0 milyar TL). Kur farkı zararlarının azalması ve bilançonun etkin yönetimi bu düşüşte etkili oldu. Bu, net kârın operasyonel performansla daha uyumlu hareket etmesini sağlıyor ve nakit yaratımına olumlu yansıyor.

Nakit, borçluluk ve yatırım programı: düşük kaldıraç, yüksek hazırlık
Şirketin bilançosu temkinli. 116,6 milyar TL nakit ve 172,9 milyar TL toplam borçla net borç 25,4 milyar TL. Net borç/FAVÖK oranı 0,29x seviyesinde; sektör için düşük kabul edilen bu kaldıraç, yatırım ve temettü politikasında esneklik sağlıyor. Yüksek faiz ve kur oynaklığının sürdüğü bir dönemde, kısa ve uzun vadeli borç kompozisyonunun dengeli tutulması faiz giderlerini sınırlıyor.
Yatırımlar ilk yarıda 40,6 milyar TL’yi buldu. Kaynaklar şebeke modernizasyonu, kapsama ve kapasite artışı, fiber yaygınlaşması, veri merkezi altyapısı ve dijital servis platformlarına yöneldi. Bu harcamalar, mobilde veri tüketimi büyüdükçe tıkanıklığı önlemek ve kurumsal müşterilere düşük gecikmeli, güvenli hizmet vermek için şart. Ayrıca 5G’ye geçiş hazırlıkları açısından çekirdek şebeke ve iletim ayağındaki güçlendirmeler kritik.
Temettü politikasında devamlılık var; ilk taksit Haziran 2025’te ödendi. Operasyonlardan üretilen nakit, düşük net borç ve makul kaldıraç, şirketin hem yatırım iştahını hem de hissedara nakit dağıtım kapasitesini aynı anda sürdürmesine imkân tanıyor. Bu denge, telekom gibi sermaye yoğun sektörlerde değer yaratımının anahtarı.
Operasyonel tarafta öne çıkan büyüme kaldıraçları net. Faturalı abone karmasının %78’e çıkması, ileriye dönük ARPU görünümü için pozitif. Faturalı segmentte churn (hat kapama/taşıma) genellikle düşük seyreder; kontratlı yapı sayesinde gelir tahmin edilebilirliği artar. Üst paketlere kademeli geçiş ve dijital servislerin (bulut depolama, güvenlik, eğlence) sepet büyüklüğünü artırması da trendi destekliyor.
Kurumsal pazarda veri merkezi ve bulut hizmetlerinin büyümesi, şirketin telekomu aşan teknoloji tedarikçisi pozisyonunu güçlendiriyor. Yapay zeka iş yükleri, veri egemenliği ve mevzuata uyum gereklilikleri, yerel veri merkezi talebini canlı tutuyor. Bu gelirlerin uzun süreli sözleşmelere dayanması, nakit akışına istikrar katıyor.
Risk cephesinde ise birkaç başlık öne çıkıyor. Techfin’de tahsilat risk yönetimi maliyetleri marjları etkileyebilir; burada risk iştahı ile büyüme hızı arasındaki denge önemli. Regülasyon ve rekabet baskısı (fiyat güncellemeleri, promosyonlar) ARPU dinamiklerini belirler. Kur ve faiz oynaklığı finansman giderlerinde dalgalanma yaratabilir. Buna karşılık düşük kaldıraç, yoğun nakit pozisyonu ve çeşitlenen gelir yapısı, şoklara karşı tampon görevi görüyor.
Yılın geri kalanında izlenecek göstergeler net: Faturalı net kazanımın sürdürülebilirliği, mobil ve sabitte ARPU artış hızı, veri merkezi-bulut gelirlerinin momentumunun korunması ve Techfin’de tahsilat verimliliği. Yatırım programının zamanlaması ve 5G hazırlıkları da kapasite yönetimi açısından kritik olacak.
Sonuç olarak şirket, ikinci çeyrekte hem ana işinde hem de yeni büyüme dikeylerinde dengeli bir tablo sundu. Gelir kalitesi artıyor, marjlar iyileşiyor ve bilanço sağlam duruyor. Rekabetin sertleştiği, veri tüketiminin patladığı bir pazarda bu kombinasyon, önümüzdeki dönem için güçlü bir başlangıç anlamına geliyor.