Depremin Şiddeti ve İlk Anlar
Rusya'nın doğusundaki Kamçatka Yarımadası, 20 Temmuz 2025 sabahında şiddetli bir Kamçatka depremi ile sarsıldı. Sarsıntının büyüklüğü 7,4 olarak ölçülürken, merkez üssü Petropavlovsk-Kamçatski kentinin yaklaşık 144 kilometre doğusunda ve 20 kilometre derinlikte belirlendi. Kentte yaşayan 180 bin kişi, depremin etkisini derinden hissetti. Sarsıntı sonrası panik yaşansa da, bölgeden herhangi bir can kaybı veya yıkıcı hasar haberi gelmedi.
Depremin hemen ardından, Rusya Acil Durumlar Bakanlığı hızlıca uyarı geçti ve halkı sahil şeritlerinden uzak durmaları için bilgilendirdi. Buna karşılık herhangi bir tahliye kararı alınmadı. Bölge halkı, özellikle önceki yıllarda yaşanan büyük depremlerin ve tsunami vakalarının etkisini hafızalarında tuttuğu için olası bir tehlikeye karşı dikkatli davrandı.
Tsunami Riski ve Sonrası
Depremin büyüklüğü ve denizdeki konumu nedeniyle tsunami riski gündemin en sıcak konusu oldu. Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi (PTWC), Kamçatka'nın kıyı kesimleri ve hatta binlerce kilometre uzaklıktaki Hawaii için tsunami uyarısı yayınladı. Gece boyunca yetkililer, dalga boylarını ve deniz seviyesindeki değişiklikleri yakından izledi. Neyse ki, yapılan ölçümlerde ciddi bir tsunami tehlikesi oluşmadığı anlaşıldı ve birkaç saat sonra uyarı geri çekildi. Benzer şekilde ABD Ulusal Tsunami Uyarı Merkezi de Hawaii için verdiği alarmı dalga hareketlerinin tehlike yaratmaması üzerine kaldırdı.
Bölgede deprem sonrası 24'ten fazla artçı sarsıntı kaydedildi. İlk sarsıntılar sonrası şiddetli olan bu artçılar, zamanla hafifledi. Uzmanlar, böyle büyük depremlerin ardından bu tip artçıların normal olduğunu belirtiyor.
1952 yılında yine Kamçatka açıklarında meydana gelen 9,0 büyüklüğündeki deprem, tarihe Hawaii sahillerinde bile yıkıcı tsunami dalgalarına yol açmış bir felaket olarak geçmişti. Dolayısıyla bu son depremin ardından benzer korkular çok hızlı yayıldı. Ancak bu kez büyük bir felaket yaşanmadan, birkaç saatlik tedirginlik ve gözlemle durum kontrol altına alındı.
Kamçatka bölgesi, Pasifik Ateş Çemberi üzerinde yer alıyor ve bu nedenle güçlü depremler ile aktif volkanlar bölgenin doğal bir parçası. Bilim insanları, bu tür büyük sarsıntıların bölge için şaşırtıcı olmadığını ve deprem izleme sistemlerinin bu olayda hızlı ve etkin çalıştığını söylüyor.
