
Papa Francis'in Vefatı: Hastalık Süreci ve Son Günler
Papa Francis, tam adıyla Jorge Mario Bergoglio, 21 Nisan 2025 günü sabaha karşı 88 yaşında yaşama veda etti. Vatikan'ın açıkladığı resmi ölüm belgesine göre, ölüm nedeni beyinle ilgili bir rahatsızlığa bağlandı. Yetkili hekim Prof. Andrea Arcangeli'nin imzasını taşıyan belgede, ani ölümün sebebinin kesin olarak açıklanmadığı ama vefatından önce, ciddi bir beyin rahatsızlığı ya da felç geçirdiğine dair güçlü bulgular olduğu bildirildi.
Papa Francis, yaklaşık 38 günü hastanede geçirmek zorunda kaldı. Şubat 2024'te yakalandığı ağır bronşit ve çift taraflı zatürre, sağlık durumunu ciddi biçimde sarsmıştı. Roma'daki Gemelli Hastanesi'nde uzun süre tedavi gören papa, 23 Mart'ta taburcu edilerek Vatikan'a döndü. Biraz toparladıktan sonra da Paskalya Bayramı'nda kamuoyunun karşısına çıktı, kutsal perşembe geleneğine uygun olarak ayinlere katıldı ve ayak yıkama törenlerinde bulundu. Ancak çevresi ve doktorları, sağlığının artık eskiye dönmediğini, yorgun ve güçsüz kaldığını sık sık dile getiriyordu.
Francis'in yıllardır süre gelen astım ve akciğer sorunları da biliniyordu. Papanın önceki aylar boyunca nefes almakta güçlük çektiği, kronik yorgunlukla mücadele ettiği, hatta zaman zaman kamu görevlerini yardımcılarına devretmek zorunda kaldığı da alınan haberler arasındaydı.
Vatikan'da Halefiyet: Kamerlengo'nun İlk Adımları ve Konklav Süreci
Papanın ölümü Katolik dünyasında sadece büyük bir yas değil, aynı zamanda ciddi bir geçiş süreci anlamına geliyor. Vatikan'ın geleneksel törenlerine göre, resmi ölüm haberi geldiğinde ilk olarak Vatikan'ın kamerlengosu olan Kardinal Kevin Farrell devreye giriyor. Kamerlengo, papanın vefatını bizzat tespit edip yüzüğünü kıracak ve papa'nın öldüğünü tüm üst düzey din adamlarına bildirecek.
Sonraki aşamada ise gözler Kardinal Koleji'nde olacak. Dünya genelindeki tüm kardinaller hızlıca Roma'ya davet edilecek. Kolej, Vatikan'ın kalbindeki Sistina Şapeli'nde gizli oturumlarla toplanacak. Bu toplantılarda yeni papa seçilene kadar, hiçbir şekilde dış dünya ile iletişim kurulmaz. Seçim, geleneksel oylama usulüyle yani gizli yazılı oylarla yapılacak. Her turdan sonra kimse seçilemezse, oylamalar devam edecek. Nihayet üçte iki çoğunluğa ulaşılırsa, "Habemus Papam" ifadesiyle yeni papa dünyaya duyurulacak.
Bu yıl özellikle Afrika kökenli kardinal adayları konuşuluyor. İlk siyah papanın seçilebileceğiyle ilgili spekülasyonlar tartışmalara yol açsa da, henüz adı öne çıkan resmi bir aday yok. Vatikan koridorlarında çekişmenin şimdiden başladığı söyleniyor. Kim seçilirse seçilsin, Katolik dünyası yeni bir dönemin başlangıcına tanıklık edecek.
Papa Francis, 2013'te seçilerek hem ilk Latin Amerikalı hem de ilk Cizvit papa olmuştu. Görev süresi boyunca Vatikan’da şeffaflık, yolsuzlukla mücadele ve toplumdaki adaletsizliklere karşı çağdaş bir bakış açısı getirmeye çalıştı. Sadece dini değil, göçmenlerden çevre mücadelelerine kadar pek çok sosyal meselede de adından sıkça söz ettirdi. Artık gözler, bu yolculuğu kimin devam ettireceğine çevrildi.
Bir yorum Yaz